Haber

Elazığ Kadın Platformu’ndan Rojin için Adalet Çağrısı

Haber: Serra Taylan

(ELAZIĞ) – Elazığ Kadın Platformu üyeleri, geçtiğimiz yıl Van’da kaybolduktan 18 gün sonra Van Gölü kıyısında cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş’in ölümüne ilişkin soruşturmanın yeniden açılması ve adaletin sağlanması için Elazığ 15 Temmuz Demokrasi Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.

Platform üyeleri, “Kadın cinayetleri politiktir, susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz”, “Rojin için adalet”, “Gülistan Doku nerede” sloganları atarak adalet çağrısında bulundu.

Platform adına açıklama yapan Berivan Ersöz, Rojin Kabaiş’in ölümünün “intihar” olarak kapatılmaya çalışıldığını ancak eldeki delillerin cinayet şüphesini güçlendirdiğini belirtti.

Ersöz, Adli Tıp Kurumu’nun kritik delilleri bir yıl boyunca gizlediğini söyleyerek, “Rojin’in cinsel saldırıya uğradığına dair kuvvetli şüpheler varken Adli Tıp Kurumu delil sakladı. Ailenin ve baroların ısrarlı takibi olmasa bu gerçek ortaya çıkmayacaktı” dedi.

“Deliller sistematik biçimde saklandı”

Kabaiş’in kaybolduğu yerle cesedinin bulunduğu yer arasındaki 24 kilometrelik mesafenin hala açıklanamadığını hatırlatan Ersöz, “Otopsi raporunda ölüm nedeni ‘suda boğulma’ olarak yazıldı. Ancak rapora katılan hekimlerin akciğerde su bulunmadığı yönündeki beyanları, ölümün intihar değil, cinayet olabileceğini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

Soruşturma dosyasına sonradan giren raporlarda, Rojin Kabaiş’in bedeninde iki farklı erkeğe ait DNA tespit edildiği bilgisine yer verildiğini belirten Ersöz, “Bu DNA örneklerinin göğüs ve vajina bölgesinden alındığı bilgisi ancak bir yıl sonra açıklandı. Bu da delillerin sistematik biçimde saklandığını ortaya koymaktadır” diye konuştu.

Adli Tıp Kurumu ve üniversite yönetimlerini eleştiren Ersöz, “Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi rektörlüğü, adalet arayan paylaşımlara erişim engeli getirerek sessizliği büyüttü. Kadınlar evlerinde, iş yerlerinde, yurtlarda öldürülüyor, failler cezasızlıkla ödüllendiriliyor. Acılı aileler adalet arayışından yas tutmaya zaman bulamıyor. Adli tıp Kurumu cinsel saldırı ve  cinayet şüphesinin olduğu ve toplum vicdanının böylesine derinden sarsmış hadisede bile delil saklayabiliyor. Yargı, bilim, siyaset el birliği ile kadın cinayetlerin üstleri örtülmeye çalışılıyor” dedi.

“Kadın cinayetlerin akıbeti dosyayı inceleyen savcının vicdanına mı bırakılacak?”

Gülistan Doku’nun 5 yıl önce kaybolmasına da değinen Ersöz, şöyle konuştu:

“Kadın cinayetlerinin akıbeti savcıların vicdanına mı bırakılacak? Her dosya, kadınların hayatını değersizleştiren ataerkil sistemin izlerini taşıyor. Rojin Kabaiş’in ölümünde faillerin açığa çıkmaması münferit değil, sistematik fail koruyuculuğudur. Rojin Kabaiş dosyasında bulunan erkek DNA’sı, olayın intihar olmadığını açıkça ortaya koyuyor. Adli Tıp Kurumu’na soruyoruz: Kimi koruyorsunuz? Kadınların ölümünü neden gizliyorsunuz? Kadın örgütleri olarak bir kez daha söylüyoruz: Kadına yönelik her türlü şiddet politiktir. Rojin için adalet istiyoruz, katiller bulunana kadar susmayacağız.”

Kaynak: ANKA / Yerel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu